Divriği Kalesi’nde Bulunan Onarım Kitabeleri
Divriği Kalesinin en yüksek noktası arslan burcunda 130 x75 ebadında bir taş üzerinde yer yer silik, iri harfli üç satırlık bir yazı:
Ahmetşah yalnız Ulu Cami’nin yapımıyla kalmamış, su kanalları, yollar ve birçok hayır kurumları inşâ ettirerek ülkesinin birçok yönden imarını sağlamıştır. Bunun yanında özellikle yaklaşan Moğol tehlikesinden dolayı Divriği Kalesi’nin surlarını onartmış ve onlara karşı busının güçlü muhkem bir kale konumuna gelmesini sağlamıştır. Kalede yaptırmış olduğu onarımlara dair kitabeler mevcuttur
Ahmetşah’ın kitabeleri: Girişin üzerinde, B kapısının kapı boşluğunun sonuna yerleştirilmiş 155 x 60 ebadında büyük bir taşın üzerinde Grenard tarafından yayımlanmış büyük harflerle pek çok yeri silik iki satırlık Selçuklu nakşi bir yazıyla:
“Bu kutsal kapının yapılmasını bilgin ve adaletli Melik, güçlü, muzaffer, Allah’ın yardım ettiği, devletin ve dinin keskin kılıcı, zaferleri çok Süleymanşah oğlu Ahmetşah,-Rabbin bağışlamasına muhtaç- 634 (1236- 1237) senesinde buyurdu” yazılıdır.
Kapının üzerinde yerleştirilmiş 55 x 50 ebadında bir taşın üzerine pek çok yeri silik iki satırlık bir yazıyla şu kitabe de vardır:
“
Kösedağ Savaşı’ndan Divriği de nasibine düşen mağlubiyeti aldı ve kale önlerine gelen Moğollar buralarını harabeye çevirdiler. Bölge Selçuklularla birlikte Moğol tahakkümüne girmişti. Ahmetşah’tan sonra Mengüceklilerin başına geçen oğlu Melik Salih ise, Divriği Kalesi’nin noksan olan yerlerini ve Moğol istilâsında yıkılan kale burçlarını tekrar onartmış, eski burçlara ek olarak yenilerini inşa ettirmiştir. “Arslan burç” diye anılan, iki hayvan heykeli ile süslenmiş olan büyük kuleye de kitabesini koydurmuştur. Melik Salih Kitabesi: Kalenin en yüksek noktası arslan burcunda 130 x75 ebadında bir taş üzerinde yer yer silik, iri harfli üç satırlık bir yazıyla
Bu burcun yapılmasını bilgin ve adaletli melik,devletin ve dinin keskin kılıcı İslâm’ın ve Müslümanların şereflisi, Mengücekoğullarının tacı, çok güçlü, Şahinşahoğlu Süleymanşah oğlu Ahmetşah’ın oğlu Melik Salih-Halifenin yardımcısıdır- 650 senesinin Şaban ayının birinci günü (7 Ekim 1252) buyurdu” yazılıdır
Abaka Han’ın Divriği’ye Gelişi ve Kale Duvarlarını Yıktırışı
Memlük Sultanı Baybars’ın Elbistan’da Moğol askerlerini yenmesinden dolayı Anadolu’ya gelen Abaka Han, Erzincan üzerinden Kemah ve Divriği’ye geçmişti. Moğolların geldiğini duyan ahali, onları karşılayarak yiyecek ve erzak verdi. İlhanlı hükümdarı durumdan gayet memnun idi, tam şehirden ayrılırken kale burçlarından bir kişinin ok ve yayla gösteri yaptığını gördü ve olaya çok sinirlendi. Bunun üzerine Divriği Kalesi’ndeki surların yıkılmasını emretti28. Bu emrin yerine getirilip getirilmediği bilinmemekle birlikte29, kalenin güney batı köşesinde yer alan kapının bu dönemde iptal edildiği düşünülmektedir30. İbn Bibi’nin eserinde bu olay detaylıca anlatılır.
Memlüklüler Dönemi Divriği Kalesindeki Onarımlar
Sivas ve çevresi İlhanlılardan sonra Eratnalılara tabi olsa da Divriği Memlüklüler’in elinde kalıp bu iki devlet arasında sınır şehri olmuştur. Divriği Kalesi, Mengüceklilerden sonrada birçok kez onarım görmüştür. Bunlardan Memlüklüler dönemine ait olanları:
Sultan Çakmak ve yönetici Ebubekir’in Fermanları: B kapısının birkaç metre solunda hisarın dış paramentine yerleştirilmiş 60 x 40 ebadında, Grenard tarafından da yayımlanmış bir taş üzerinde nakşi işlek 3 satırlık orta harfli bir yazıyla:
“Bu mesken asil Melik el-Tahir’in emriyle ….Melik Tahir’in oğlu Ebu Bekr zamanında yapılmıştır. Yardımcısı Allah’tır. (O) dinlerin……bu beldelerin (?) adaletli Sultanı(dır) 14 Safer 854 (29 Mart 1450)” yazılıdır. Şüphesiz kitabeden de anlaşıldığı üzere Şerafeddin Ebubekir Memlükler döneminde Divriği’nin valisi konumundadır.
XIV. yüzyılın sonlarında Yıldırım Bayezid’in bölgedeki seferleri esnasında Osmanlı’ya katılan Divriği, kesin olarak Mercidabık zaferiyle 1526’da Osmanlı hâkimiyetine geçmiştir.